17 Aralık 2024 Salı

İnanç Hakkında Sorular

Barış ve esenlik üzerinize olsun arkadaşlar. Bu yazımda Tevrat ve İncilin değiştirildiğine inanan Müslümanlara olan sorularımı derledim. Umarım bu sorular üzerine düşünür ve az da olsa kafa yorarsınız.

 

A - Kur'an Ayetlerinden Bağımsız Sorular


1 - Eğer sıralama mantığı ile düşünecek olursak, ilk iki kitap dururken son kitaba tek başına iman etmek bir vahiyle yönlendirme olmadığı takdirde mantıksızdır. Bizlere karşı sunulan Kur'an'dan bir delil isteği ilk aşamada bu yönden geçersizdir. Delil getirmesi gereken asıl kişiler başta anlattığım yöntemi uygulamak isteyenlerdir. Peki, sizin metin tahrifatına yönelik bir deliliniz var mı?


2 - Muhammed peygamber, Kur’an’ın gerçekten o dönem temelsiz, hiçbir dayanağı olmayan ve tek başına tutunma iddiası olan bir kitap olduğunu mu düşünüyordu? Yalnızca orijinal metinleri doğrulayarak mı Ehli kitabı kendi tarafına çekmeye çalıştı? Hayber Yahudilerine göndermiş olduğu mektupta, onları orijinal metin üzerinden mi yoksa ellerindeki metin üzerinden mi etkilemeye çalışmıştı?


3 - Kuşaklar boyunca özenle aktarılmış kutsal yasanın, Allah tarafından değiştirilmesine izin verildiği inancı sizlere mantıklı geliyor mu? Eğer eski kutsal kitaplar değişti ise bizler kendi sözlerini keyfi olarak korumayı tercih etmemiş bir Tanrıya nasıl güvenebiliriz ve sınav olacağımız bu kutsal yasanın doğruluğundan nasıl emin olabiliriz?


4 - Yahudiler Tevrat’ı değiştirdiyse neden kendilerini aşağılayan ve kötüleyen ayetleri kaldırmamışlardır?


5 - Tevrat ve incilin metinsel bir değişime uğradığını ve Kur’an ile bu gerçeğin ortaya çıktığını iddia ediyorsunuz. Peki, Tanrı bu bilgiyi bizlere vermek için neden 600 yıl beklemiştir?


6 - Kur’an’da geçen Yahudi ve Hristiyanlara yönelik eleştirilerin Tevrat ve İncil metni ile alakasının olmadığını anlayabiliyor musunuz? Tıpkı günümüz Müslümanlarının İslam dinini ve Kur’an’ı temsil etmediği gibi Yahudi ve Hristiyanların da Allah’ın geçmiş dönem vahiylerini temsil etmediğini anlamak sizler için zor mu?


7 - Değiştirilmiş bir kitabın orijinaline iman etmek inancımıza ne gibi bir yarar sağlıyor? Allah bu kitaplara iman edilmesi gerektiğini neden bu kadar fazla kez vurguluyor? Toplumda çok daha büyük problemler varken, Kur’an’da kitaplara iman ilkesine verilen değer neden bu kadar fazla yer kaplıyor? 


8 - Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Pavlus gibi isimlerin incili yazarken yalnızca kendi çabalarıyla değil de Kutsal Ruhun desteği ve Allah’ın yönlendirmesiyle yazdıklarını biliyor musunuz?


B - Kur'an Ayetleri Bağlamında Sorular


1 - Rabbinin kelimesi doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 

(Enam suresi 115.ayet)  


Son vahiy Kur’an Allah’ın kelimesi de Tevrat ve İncil başkasının kelimesi mi? Allah neden yalnızca Kur’an’ı kapsayan bir ifade kullanmak yerine bu tarz bir ifade kullanmıştır? 


2 - Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır.

 (Maide suresi 44.ayet)  


Allah size göre değiştirilmiş bir kitabı anlatırken neden övgü ifadesini geniş zaman ile kullanıyor?


3 - De ki: “Ey Ehl-i kitap! Tevrat’ın, İncil’in ve son olarak Rabbinizden size indirilmiş olan Kur’an’ın hükümlerini tam olarak uygulayıncaya kadar din adına herhangi bir sağlam esasa dayanmış olmazsınız.”  

(Maide suresi 68.ayet) 


Yüce Allah sizlerin aksine, göndermiş olduğu eski vahiylerinin önemini bu ayette de bizlere anlatıyor. Rabbimiz, Ehl-i kitaba korumuş olduğum tek kitap Kur’an’a gelin çağrısında bulunmak yerine, ne hikmetse sağlam bir esasa dayanmak için Kuran ve yanında eski kitaplar da dahil olmak üzere bu kitaplarda yazan bütün hükümleri tam olarak uygulayın emrini veriyor. Bunu görmüyor musunuz?


4 - Onlar, Allah’ın hükümlerini içeren Tevrat’a sahip oldukları halde, nasıl senden hüküm vermeni isterler ve ondan sonra da senin verdiğin hükümlerden yüz çevirirler? Onlar inanmış kimseler değildir. 

(Maide suresi 43.ayet)  


Allah, Yahudileri ellerinde bulunan yanlış ve değiştirilmiş olan Tevrat’a mı yoksa içinde hakikat ve doğru hükümlerin bulunduğu Tevrat’a mı yönlendiriyor?


5 - Onlardan, bilgide derin olanlar, inanlı bulunanlar, hem sana, hem de senden önce gelmiş olana, inanmaktadırlar, namazların kılarlar, zekâtların verirler, hem Allaha, hem de son güne iman ederler, biz onlara büyük sevap vereceğiz. 

(Nisa suresi 162.ayet)  


Ayetler sürekli bir tasdik mesajı verirken, neden siz orijinal metin arama çabasına giriyorsunuz? Allah sürekli birleştirici bir mesaj verirken, siz neden bölmek istiyorsunuz? Peygamber kendi çevresindeki insanlara sürekli toplu bir iman daveti yaparken, siz neden İlahi vahiyleri yarıştırmaya çalışıyorsunuz? 


6 - Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Yakupoğulları’na indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rablerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.” 

(Bakara suresi 136.ayet)  


Sizlerin dediği gibi tek değiştirilmeyen kitap Kur’an ise neden Allah son kitabının kusursuzluğunu öne çıkarmak ve Ehli kitabın elindeki yanlış kitapları aşağılamak yerine, bu kitaplar arasında ayrım yapmayın gibi keskin bir emir veriyor?


7 - Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakup)in kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi. De ki: “Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun”. 

(Âl-i İmran suresi 93.ayet)  


Allah kendi sözünü hahamlar tarafından değiştirilen Tevrat ile mi kanıtlamaya çalışıyor? Yoksa Allah, Tevrat’ın içinde yazanların hakikat olduğunu bildiği için Yahudileri Tevrat’a mı yönlendiriyor?


8 - Hani melekler demişti ki: “Meryem! Şüphesiz Allah sana, kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor. Onun ismi, Meryem oğlu İsa Mesih’tir. O dünyada da ahirette de şerefli, itibarlı ve Allah’a yakın kullardan olacaktır.” 

(Al-i İmran suresi 45.ayet)  


Tevrat ve incilin içindeki bilgileri kabul etmeden, yalnızca Kur’an üzerinden ilerleyerek bu vb. ayetlerde geçen Mesihlik ifadesini nasıl yorumluyorsunuz? Size göre Mesih nedir? Mesih’in yetkileri nelerdir? Eski kitapların bizlere bu soruların cevaplarını detaylı bir şekilde vermesine rağmen sizin vahye dayanan bütün geleneği reddedip yalnızca kelime anlamları üzerinden çıkarım yapmaya çalışmanız veya yalnızca Kur’an sonrası sınırlı bilgiyi kullanma ısrarınız ne kadar mantıklı? 


9 - Doğrusu Allah katında İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi. 

(Al-i İmran suresi 59. Ayet) 


Bizler Adem ile İsa’nın babasız doğumlarının yanı sıra Adem’in ağaç ile işlediği tek bir günah ile insanlığı günaha mahkum ettiğini ve İsa’nın ağaçtaki (Çarmıh) ölümüyle bütün insanlara kurtuluş getirdiğine inanıyoruz (1.Korintliler 15/21). Tevrat ve İncil bilgisi ile kavradığımız şu muhteşem benzerliği yalnızca babasız doğum gibi sığ bir yorum ile anlamak sizce de mantıksız değil mi? 


10 - O zaman melekler demişlerdi ki: “Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor. Adı, Meryem oğlu Mesih İsa’dır; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın kıldıklarındandır.”  

(Al-i İmran suresi 45. Ayet)  


İsa Mesih’in, Allah’ın kelimesi olduğunu bildiğimiz için gündelik hayatında ilahi vahyi kusursuz bir şekilde yaşadığına ve günahsız yaşantısıyla her anında bizler için bir örneklik teşkil ettiğine yani yaşayan vahiy olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden sizlerden gelen, İncil’de neden İsa’nın hayatı anlatılıyor gibi sorularınızın mantıksız olduğunu düşünüyoruz. Bunu siz de anlayabiliyor musunuz?


11 - “Ey Yahya! Kitaba var gücünle sarıl!” dedik ve ona henüz çocukken hikmeti verdik. 

(Meryem suresi 12.ayet)  


Tevrat ne zaman değiştirildi? Yahya peygamber İsa Mesih ile aynı dönemde yaşamıştır. Peki, sizce kendisi değiştirilmiş bir kitaba mı sarılmıştır?


12 - Sana da Kitap'tan, onların ellerindeki kitapları doğrulayıcı ve onu denetleyip güvenirliğini sağlayıcı kitabı hak olarak indirdik. O halde, onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet; Hak’tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biri için bir yol ve bir yöntem, bir hukuk belirledik. Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye, öyle yapmamıştır. O halde hayırda yarışınız. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 

(Maide suresi 48.ayet)


Kur’an sizlere göre “Beyne yedeyhi” yani “ellerinin arasındakini” doğrulayıcı ifadesiyle ne anlatmak istemiştir? Allah bu ayete, “sizin yazdıklarınız hariç” gibi bir ifadeyi neden ekleme ihtiyacı hissetmemiştir?   


13 - Yanınızdakini doğrulayıcı olarak indirdiğime iman edin! Sakın onu inkâr edenlerin öncüsü olmayın! Ayetlerimi az bir değer karşılığında satmayın! Yalnız bana karşı takvalı olun! 

(Bakara suresi 41.ayet)


Allah sizce de bu ayette Ehli kitabı ikna etmek amacıyla tasdik meselesini bir silah olarak kullanmıyor mu? İndirilen Kur’an’ın “me’akum” ifadesiyle “yanlarında bulunanı” doğrulaması sizler için ne anlama geliyor? 


C - Geçmişte Yaşamış Önemli Şahsiyetlerin Bu Konu Hakkındaki Görüşleri

 

a. İbn Haldun (Ölümü: H. 808/M. 1406)

İbn Haldun, tahrif ve tebdilin Tevrat’ın metninde değil, tevilinde olduğu görüşündedir. O, “İçinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat yanlarındadır” ayetini temel alarak, içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat’ın lafızlarının değişmediğini ileri sürmektedir. Ona göre, Tevrat’ın tahrifi ve tebdili hususunda Kur’an’da vaki olan ayetlerin mânâsı, tevilde tahrif ve tebdildir. Bununla birlikte, gaflet ve diğer sebepler dolayısıyla Tevrat’ın bazı kelimelerinde tebdil meydana gelmiştir. Özellikle, devletin yıkıldığı ve Yahudilerin dört bir yana dağıldığı dönemlerde bu mümkün olmuştur. Ancak, onların ulemasından ve ahbârından kasıtlı bir tahrif ve tebdil vaki olmamıştır

 

b. Makrizî (Ölümü: H. 845/M. 1442)

Tevilde tahrif grubuna dâhil olan başka bir Müslüman tarihçi, Makrizi’dir. Makrizî’nin görüşleri daha farklıdır. O, Kur’an’da bahsedilen tahrifin Tevrat’la değil, onun tefsiri olan Mişna ile ilgili olduğunu ileri sürmüştür.


c. Fahreddin Er-Razi (Ölümü: H. 606/M. 1210)

“Kelamcılara göre Tevrat ve İncil’in tahrif edilmesi imkansızdır çünkü bu iki kitap tevatür derecesine ulaşmıştır. Bu kitapların gizlenmesi ancak ayetlerin hakiki anlamlarının batıl teviller yoluyla bozulmasıyla mümkündür.” (Mefatihul Gayb, Bakara 174.ayet tefsiri) 


d. İmam Buhari (Ölümü: H. 256/M. 869)

“Hiç kimse Allah’ın kitaplarından birini silip yok edemez fakat onu tahrif edebilir yani hakiki anlamının dışında tevil edebilir.” (Kitabut Tevhid, Nisa suresi 46.ayet tefsiri)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder